Ekranların sevilen ve en uzun soluklu yerli çizgi film kahramanı Niloya, yeni maceralarıyla minik izleyicilerini eğlendirirken öğretmeye devam ediyor.
Ailelerin de güvenle tercih ettiği çizgi kahraman, yıllar sonra açıldığında adeta geçmişi canlandıran günlüğün ne demek olduğunu eğlenceli bir şekilde ekranlara taşıyor. Niloya ve arkadaşları; günümüzde unutulmaya yüz tutan bu alışkanlığı, çocukların hayal gücü ve yaratıcılığıyla harmanlayarak 30 Nisan Çarşamba günü YouTube kanalında yayınlanacak “Günlük” bölümüyle anlatıyor.
Türkiye’nin sevilen ve en uzun soluklu yerli çizgi film kahramanı Niloya, yeni bölümleriyle hem TRT Çocuk ekranlarında hem de 6 milyonu aşan abonesiyle mutluluk dünyasının kapılarını aralayan YouTube kanalında sevenleriyle buluşmaya devam ediyor. Her bölümde farklı bir hikâye sunan ve 7’den 70’e büyük beğeni toplayan çizgi film, psikolog, pedagog ve içerik danışmanlarının eşliğinde titizlikle hazırlanan senaryoları ile çocukların hayal dünyasına olumlu etkilerde bulunuyor.
Çizgi kahraman, bu haftaki yeni bölümünde miniklere günlük tutmayı eğlenceli maceralarla aktarıyor. Çocuklara öğretici ve keyifli anlar yaşatacak olan “Günlük” bölümü, 30 Nisan Çarşamba günü Niloya YouTube kanalında yayınlanacak.
Niloya Abisinin Günlüğünün Peşine Düşüyor
Niloya ve sevimli dostu Tospik, keyifli bir gezintiye çıkarlar ancak Murat’ı elinde bir defterle öyle dalgın görürler ki yanına gitmekten kendilerini alamazlar. Niloya, abisinin yazdıklarını okul ödevi sanarken, gerçeğin bir günlük olduğunu öğrenince şaşkınlığı heyecanına karışır. Çünkü Niloya için “günlük” tam bir bilinmezdir. Murat bu günlük defterine başına gelen ilginç olayları, yaşadıklarını ve özel şeyleri yazacağından bahsetmiştir. Abisi Murat’ı çok seven Niloya, bu defterde kendisinin de yer alması için türlü numaralara kalkışır. Tabi ki her zaman olduğu gibi yakın arkadaşları Mete ve Tospik’ten yardım alır. Bu afacanlıkları yaparken çok eğlenirler ama bir türlü Murat’ın dikkatini çekemezler. Murat durumu fark eder ve zaten günlüğünde herkese yer vereceğini söyleyerek kahramanlarımıza derin bir oh çektirir.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, basın mensuplarıyla bir araya gelerek, Nilüfer Nikah Evi Kuvars Salon’da düzenlenen toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Toplantıya, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, belediye başkan yardımcıları ve birçok basın mensubu katıldı.
Özdemir, toplantının açılış konuşmasında, geçmiş seçim dönemlerinde basının verdiği destekten dolayı teşekkürlerini iletti ve eleştirilerin de dikkate alındığını belirtti. Nilüfer’in önceki seçim sürecindeki sloganının bu yıl gerçekleştiğine dikkat çekerek, Mart ayının sonunda baharın geldiğini ve bu dönemde önemli projelerin hayata geçirildiğini ifade etti.
Özdemir, Nilüfer’in sadece gelişen bir ilçe olmakla kalmayıp, aynı zamanda yaşamak için tercih edilen bir bölge olduğunu vurguladı. Ancak, şehrin hızlı büyümesiyle birlikte bazı sorunların da ortaya çıktığını belirtti. Özellikle, kentteki nüfus artışıyla birlikte altyapı, ulaşım ve çevre sorunlarının daha da ön plana çıktığını dile getirdi. Bu kapsamda, gelecek dönemde alınması gereken tedbirler ve yapılacak projeler hakkında detaylı bilgi verdi.
ÇİFTÇİLER BAYRAM EDECEK
Tarıma verdikleri önemden bahseden Başkan Özdemir, “Geçtiğimiz günlerde Enginar Festivali yaptık. Olağan üstü bir ilgi vardı. Dediklerine göre geçen yılın iki katı oranında bir kalabalık varmış. 300 bin dönüme enginar ekiyoruz ve satma problemimizde yok. Bugün 14 Mayıs çiftçi bayramı. Çiftçilerin ekonomiden dolayı bayram edecek hali pek kalmadı. Ancak biz Nilüfer’de çiftçilerin bayram etmesini, Nilüfer’in efendisinin çiftçiler olmasını istiyoruz.” dedi.
NİLÜFER’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞART
Özdemir, kentsel dönüşüm ve deprem riskinin Nilüfer için önemli bir konu olduğunu belirterek, bu konuda çalışmaların hızlandırılacağını ifade etti. Nilüfer’in depreme dayanıklı binalara sahip olmadığını ve bu konuda ciddi adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, şehrin yeşil alanlarının korunması ve artırılması gerekliliğine de değindi.
1980’DEN BERİ DAYANIKSIZ BİNALAR
Şadi Özdemir Nilüfer’de ciddi bir altyapı sorunu olduğunu ve depreme dayanıksız olduğunu belirterek, “Nilüfer’de 1980 yılından beri depreme dayanıklı binalar yapılmamış. Zemin olarak da sıkıntılı bir ilçeyiz. O yüzden kentsel dönüşüm Nilüfer’de şart. Bir çok yer kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Kentsel dönüşüm yapılırken binaları yükseltmişiz. Binaları yükseltirken de biraz fazla yükseltmişiz. Nüfusun 3 katı kadar yükselmiş sayı. Bina çoğalıyor, insan çoğalıyor ama yeşil alan çoğalmamış. Bu tabi otopark sorununu da getirdi. Şu anda bir arabalık alana 27 araba park edilmesi gerekiyor. Ataevler bölgesi Nilüfer’in çok sıkıntılı bir yeri haline geldi. İleride burada kimse yaşamak istemeyecek. Bu plandan bir an önce vazgeçip daha düzenli bir dönüşüm yapmamız gerekiyor. Ortak bir akıl kullanıp bu bölgede bir çalışma yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜR VE SANATA ÖRNEK VERECEĞİZ
Toplantıda ayrıca, şehrin ekonomik ve kültürel hayatını canlandırmak amacıyla düzenlenen etkinlikler, festivaller ve çeşitli projeler hakkında da bilgi verildi. Özdemir, Nilüfer’in sadece bir yerleşim yeri olmadığını, aynı zamanda kültürel ve sosyal etkinliklerle dolu bir yaşam alanı haline geldiğini belirtti. Bu doğrultuda, gelecek dönemde daha fazla etkinlik ve projenin hayata geçirileceğini ifade etti.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Şehitler Haftası nedeniyle Türkiye Harp Malulü, Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şube Başkanlığı, Bursa Emniyet Teşkilatı Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma Derneği ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği Bursa Şubesi’ni ziyaret etti.
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şubesi Başkanı Haşim Sivri, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Bursa Şubesi Başkanı Adem Erdem, Bursa Emniyet Teşkilatı Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Nevin Fırtına ile şehit yakınları ve gazilerle görüşen Başkan Özdemir, “Bu ülkede, bu bayrağın altında hür yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. O nedenle, başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Hayatta olan gazilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
Özdemir, şehit ailelerinin ve gazilerin her zaman yanlarında olduklarını belirterek “Sorunlarınızın çözümü için elimizden geleni yapacağız. Kapımız size her zaman açık” dedi.
Dağhan Güler bu yıl düzenlenen Giant (geniş) Slalom ve Slalom yarışlarında topladığı 455 puanla Türkiye şampiyonu oldu. Henüz ikinci senesinde bu başarıyı yakalayan Dağhan, azmi ve çalışkanlığıyla gelecek vadeden bir sporcu olduğunu kanıtladı.
Snowboarda Nasıl Başladı?
Dağhan Güler, 2011 yılında Bursa’da doğdu ve 6 yaşında snowboarda başladı. Kendisini bu sporda mutlu hissettiği için snowboarda yöneldiğini ve bu spora kendini adadığını söylüyor. Hedefi ise büyük başarılar elde etmek.
Türkiye Şampiyonluğu Hakkında Duygusu
Türkiye şampiyonu olmasıyla ilgili Dağhan, “Kendimde çok büyük bir farkındalık hissetmedim çünkü daha yeni başlıyor. Bu benim ikinci senemdi. İkinci senemde böyle bir şey yapmam tabi ki benim için çok büyük bir onur. Antrenmanlara yine devam edeceğim.” diyor.
Snowboard Sporu Hakkında
Dağhan, snowboardun tehlikeli bir spor olarak algılanabileceğini ancak bunun onu yoldan almayacağını söylüyor. Yeni başlayanlar için de tehlikenin caydırıcı bir unsur olmaması gerektiğini savunuyor. Sakatlanma riskinin her sporda olduğunu ve spor yapmaktan alıkoymaması gerektiğini de ekliyor.
Eğitim ve Spor Hayatını Birlikte Yürütmek
Eğitim ve spor hayatını birlikte yürütmenin zorluklarından bahseden Dağhan, okulların devamsızlık nedeniyle sporculara yeterince destek vermediğini söylüyor. İkisini de aynı anda yürütmenin zor olduğunun farkında olsa da elinden geldiğince ikisini de dengelemeye çalışıyor. Dağhan, “Eğitim bir bahane olacaksa spor yapmanın bir amacı yok. İkisini beraber yürütmek zaten bir gerçek.” diyor.
Zor Bir Seçim: Eğitim mi Snowboard mu?
Bir gün ikisini de birlikte yürütemez hale gelirse Dağhan, snowboardu seçeceğini söylüyor. Çoğu gencin spor hayatı için eğitimi bırakmak zorunda kaldığını ve bunun üzücü olduğunu da ekliyor.
Yurt Dışından Teklif Alırsa…
Yurt dışından iyi bir teklif alırsa gitmeyi düşüneceğini söyleyen Dağhan, yurt dışındaki imkanların Türkiye’dekilere göre daha fazla olduğunu biliyor. Antrenman teklifleri onun için çok önemli ve Türkiye’de bu imkanların eksik olduğunu söylüyor.
Desteğe İhtiyaç Var
Dağhan, yurt dışında antrenman yapmanın önemini vurguluyor ve yurt dışına hoca eşliğinde gidip özel kamplar kurmanın büyük bir gelişme sağladığını söylüyor. Ne yazık ki Türkiye’de bu imkanlar yok ve ekvatoral konum da bunu zorlaştırıyor. Dağhan, Bursa Büyükşehir Belediyesi gibi kuruluşlardan maddi ve manevi destek bekliyor.
Kayak Tutkusu Nasıl Başladı?
Dağhan’ın annesi Sumru Güler, “Dağhan henüz altı yaşındayken Uludağ’a kayak tatiline gittik. O dönemde kayaktan hoşlanmadığını ve bu spora devam etmeyeceğini söyledi. Ancak ertesi yıl snowboard ile tanıştı ve bu spora tutkuyla bağlandı. Dağhan’ın ekstrem bir sporla uğraşacağını tahmin ediyorduk. Fakat bu kadar zor ve tehlikeli bir spor olacağını beklemiyorduk.” dedi.
Dağhan’ın Kayak Tutkusu Nasıl Keşfedildi?
Dağhan’ın annesi Sumru Güler, “Kayak sporundaki uyumunu ve tutkusunu ilk kez snowboard ile tanıştığında fark ettik. Dağhan, Snowboard ‘a başladığında çok mutlu oldu.” ifadelerini kullandı.
Eğitimde Zorluklar
Dağhan’ın babası Birhan Güler, “Dağhan’ın snowboard tutkusu bizi mutlu etse de, bu sporun beraberinde getirdiği zorluklar da vardı. Dağhan’ın eğitimini ve güvenliğini her zaman ön planda tutuyoruz. Eğitim konusunda birçok zorlukla karşılaştık. Dağhan’ın bu sporu en iyi şekilde yapabilmesi için her türlü fedakarlığı göze alıyoruz.” şeklinde konuştu.
Korkular ve Heyecanlar
Dağhan’ın babası Birhan Güler, “Dağhan’ın snowboard ile uğraşması, bazı endişelere de yol açıyor. Bu sporun tehlikeli olması ve sakatlanma riskinin yüksek olması, en büyük endişemiz. Fakat Dağhan’ın tutkusu ve azmi, endişemizden daha güçlü. Dağhan her geçen gün kendini geliştiriyor ve Snowboard’ da büyük başarılara imza atıyor. Dağhan’ın başarısıyla gurur duyuyor ve onu her zaman destekliyoruz.” dedi.
Büyükşehir Belediyesi tarafından üniversite ve lise adaylarının TYT ve LGS sınavlarında başarılarını artırmak ve eksik konuları tespit emek amacıyla düzenlediği ve binlerce öğrencinin katıldığı gerçeğe en yakın formattaki ücretsiz TYT ve LGS Deneme Sınav’ında sonuçlar açıklandı. Aynı zamanda gençler düzenlenen deneme sınavında kendilerini ölçme, heyecanını yenme konularında fırsat yakalamış oldu. Sınavın ardından dereceye giren öğrenciler. Başkan Bozbey ile bir araya geldi. Sınav hazırlık sürecindeki gençlerle sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, öğrencileri başarılarından dolayı tebrik etti.
”Gençlerimizin de yüzlerini gülümseteceğiz”
YKS’ye en iyi şekilde hazırlanmalarını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, aynı zamanda sınav hazırlık sürecinde öğrencilere destek çıkan aile bireylerine ve öğretmenlerine de teşekkür etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yeni dönem sürecinde de öğrencilere sonsuz destekleri olacağını hatırlatarak, gençlere Bursa’ya dair isteklerini sordu. Başkan Bozbey, ‘’Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluğumuz, çocuklarımızın istedikleri alanlarda rahat çalışabileceği mekanları oluşturmak. Spor ve kültürel alanları çoğaltmak özellikle de müzikle buluşmalarını sağlamak. Ayrıca öğrencilerimizin sınav dönemlerinde yüzlerini gülümsetecek çalışmalarımız da sürüyor. Gençlerimize verdiğimiz sözlerimizi tutacağız, onların yüzlerini gülümseteceğiz hedefimiz bu. Bunları hep beraber başaracağız. Ben çocuklarımızı tebrik ediyorum, bravo çocuklar’’ dedi.
Ödüller sahipleriyle buluştu
Sınavda derece giren gençler de sınav dönemlerinde desteklerini sürdüren Başkan Bozbey ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Okulların bu konuda yeterli olmadığını dile getiren öğrenciler sınav denemelerinin devam ettirilmesini istedi.
Ziyaretin sonunda Başkan Bozbey, tarafından deneme sınavında TYT’de birinci olan İsmail Çakır’a akıllı telefon, ikinci olan Eren Yılmaz’a tablet, üçüncü olan Boran Sakarya’ya akıllı saat hediye edildi. Başkan Bozbey LGS sınavında da birinci olan Ela Keskin ve Seda Dağ’a akıllı telefon, ikinci olan Ahmet Şimşek, Ecrin Saatçi, Hatice Kuru’ya tablet ve üçüncü olan Yusuf Ertaş’a da akıllı saat hediye etti. Hediye dağıtımı sonunda öğrenciler ve veliler ile toplu fotoğraf çekimi yapıldı.
News
