Şule BAYDAR

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Mayıs Ayı Meclis Toplantısında, BTSO’nun projeleri, reel sektörün güncel sorunları ve küresel ekonomik gelişmeler ele alındı. Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, Türkiye ekonomisinin kısa vadeli görünümüne ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 27 Mayıs Salı günü Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Ali Uğur’un başkanlığında düzenlenen toplantıda, Oda’nın devam eden projeleri, üretim ve ihracat odaklı programlar, lojistik yatırımları ve tarımsal kalkınma hedefleri değerlendirildi.

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada, ekonomik koşulların ağırlığını ve iş dünyasının beklentilerini detaylı şekilde ele aldı. Ardından gündeme geçen ekonomik tabloyu değerlendirerek şunları söyledi:

“Can Fuat Hoca bu kez pek içimizi ferahlatan bir tablo çizemedi. Ne yalan söyleyelim, yorulduk. Pandemi sonrası başlayan süreç çok uzadı. Yüksek faiz gerçekten kötülüklerin anası, bunu birebir yaşıyoruz. Şirketlerimiz katma değer üretemiyor, ciddi anlamda yorgunuz.”
Burkay, BTSO’nun bu ay içerisinde birçok farklı platformda 10’a yakın bakanla görüşmeler yaptığını belirterek,
“Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda da yer aldık. Kredi Garanti Fonu destekli kredilerin yetersiz olduğunu her ortamda vurguluyoruz. Ama faiz düşmeden bu destekler de yeterli olmayacak” diye konuştu.

Reel sektöre yönelik desteklerin artırılması ve kısa çalışma ödeneği gibi uygulamaların devreye alınması gerektiğini vurgulayan Burkay, “Bu dönemde firmalarımıza nefes aldıracak her türlü adımın desteklenmesi lazım. Maliyetlerin aşağı çekilmesi bir numaralı gündemimiz” ifadelerini kullandı.

Konsey ve komitelerde yürütülen çalışmalara da değinen Burkay, “Yaptığınız tüm çalışmalar dosya haline getirilip bakanlara iletiliyor. Bütçeye dayalı olmayan kısımlarda hızlı adımlar atılıyor ama diğerleri için süreç zaman alabilir” dedi.

BTSO çatısı altındaki fuar ve kongre çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Burkay, özellikle Bursa Business School’un üç yıl içinde Türkiye’nin kongre merkezi haline geleceğini vurguladı. “Başta hayaldi, şimdi hızla gerçeğe dönüşüyor. Enerji, inşaat ve çevre konseylerimizin organize ettiği zirveler büyük başarıyla tamamlandı. Uludağ’da 450 kişilik salon doldu taştı” dedi.
Son olarak meclisin geldiği noktayı da öven Burkay, “Artık bu meclis her sektörde alanının en iyi temsilcilerinden oluşuyor. Hepinizle gurur duyuyorum” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Toplantının açılışında konuşan Meclis Başkanı Ali Uğur, Bursa’nın tarımsal hasıla bakımından Türkiye’de ilk on il arasında yer aldığını vurgularken, lojistik imkanların geliştirilmesinin uluslararası pazarlarda rekabeti artıracağını belirtti. Çocuklara yönelik sosyal sorumluluk çalışmalarına da değinen Uğur, “Yedi yüz doksan dokuz bin çocuğun yaşadığı bu şehirde, eğitim ve üretim odaklı bir gelecek inşa etmek ortak sorumluluğumuz” dedi.

Ali Uğur, BTSO’nun 136. yılının 5 Haziran Perşembe günü Heykel’deki Atatürk Anıtı önünde düzenlenecek törenle kutlanacağını da duyurarak, tüm meclis üyelerini programa davet etti.
Ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, küresel ticaret politikaları, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve reel sektörün beklentilerine dair kapsamlı bir sunum yaptı. Gürlesel konuşmasına, programın ikinci yılını tamamladığını hatırlatarak başladı ve “Reel sektör üzerinde artan baskı nedeniyle şikayetlerin çoğaldığı bir dönemdeyiz” dedi.

Gürlesel, ABD’nin 2 Nisan 2025 itibariyle ithalata yönelik yeni tarifeler uygulamaya başladığını belirterek, bu adımın dünya ticaretinde daralma riskini artırdığını ifade etti. Çelik, alüminyum ve otomotiv gibi sektörlere getirilen yüzde 25’lik vergilerin yanı sıra, bazı yüksek teknoloji ürünlerine de ilave vergiler uygulandığını aktardı. Çin ve Avrupa Birliği ile yürütülen ticaret müzakerelerine de değinen Gürlesel, ABD’nin uzun vadeli anlaşmalar yerine doğrudan hedefe dönük “az ve öz” bir yaklaşım benimsediğini söyledi. Gürlesel, bu gelişmelerin küresel ekonomide yavaşlamaya ve resesyon riskine neden olabileceğini belirtti. Para politikalarında belirsizliklerin sürdüğünü kaydeden Gürlesel, merkez bankalarının faiz artışı ve gevşeme politikaları arasında kararsız kaldığını ifade etti.

Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülerini de paylaşan Gürlesel, Temmuz ayında enflasyonun yüzde 42,5 seviyesine gerileyebileceğini, döviz kuru için ise yıl sonu beklentisinin 43-43,5 lira aralığında olduğunu aktardı. Merkez Bankası anketlerine göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 30-35, politika faizi ise yüzde 33,25 seviyelerinde.

Reel sektörün mevcut durumu hakkında da çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Gürlesel, satışların reel olarak azaldığını, iç ve dış siparişlerde ciddi yetersizlik yaşandığını vurguladı. “Nakit sıkışıklığı hat safhaya ulaştı. Geçen yıl kârsızlık vardı, bu yıl zarar eden firmalar çoğunlukta” diyen Gürlesel, özellikle Kredi Garanti Fonu’nun genişletilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

İstihdam konusunda da uyarılarda bulunan Gürlesel, temmuz ayında resmi bir asgari ücret artışı olmasa dahi, reel sektörün ücretleri kendi içinde artırmak zorunda kalabileceğini, bu durumun da işletmeler üzerindeki yükü artıracağını söyledi. Kısa çalışma ödeneği gibi mekanizmaların yeniden gündeme alınmasının yerinde olacağını ifade etti.

Toplantıda ayrıca BTSO üyeleri, sahadaki sorunları ve çözüm önerilerini paylaşarak görüş alışverişinde bulundu. Üretim maliyetleri, nitelikli eleman ihtiyacı, enerji giderleri ve ihracatta yaşanan bürokratik zorluklar, meclis üyelerinin en çok değindiği konular arasında yer aldı.