Saç taramak, yemek yemek, giyinmek gibi günlük aktiviteleri bile zorlaştırabilen donuk omuz sendromu, genellikle 40-60 yaş arasındaki kadınlarda görülüyor. Tedavi edilmezse 1-3 yıl içinde kendiliğinden düzelebiliyor olsa da, yaşam konforunu ciddi şekilde bozduğu için tedavi edilmesi gerekiyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kerem Bilsel, donuk omuz sendromunun nedenlerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Donuk omuz sendromu, omuz ekleminde ağrı ve sertlik ile karakterize bir durumdur. Omuz eklemini çevreleyen kapsülün kalınlaşması ve sertleşmesi sonucu oluşur.
Donuk omuz sendromunun en sık görülen nedeni, nedeni bilinmeyen idiopatik donuk omuzdur. Bunun yanı sıra, omuz çevresindeki yaralanmalara, kırık sonrasında yapılan ameliyatlara veya omuzu uzun süre hareketsiz tutmaya bağlı olarak da donuk omuz gelişebilir.
Donuk omuz sendromu, genellikle tek omuzda görülür. Ancak ilerleyen süreçte diğer omuzu da etkileyebilir.
Donuk omuz sendromunun belirtileri:
Donuk omuz sendromu, üç aşamadan oluşur:
Donuk omuz sendromunun tedavisi:
Donuk omuz sendromunun tedavisinde hedef, ağrıyı azaltmak ve hareket açıklığını sağlamaktır. Tedavi, genellikle ilaçlar eşliğinde uygulanan fizik tedavi ile başlar.
İlk basamak tedavide kullanılan ilaçlar:
İlk basamak tedaviye yanıt alınamazsa, 2. basamak tedavi seçenekleri uygulanır:
İlk 8-10 ay içinde tedaviye yanıt alınamazsa, 3. basamak tedavi seçenekleri uygulanır:
Artroskopik cerrahide, omuz eklem kapsülü radyofrekans yönteminden destek alınarak gevşetilir. Bu esnada, anestezi uzmanları tarafından hastaya, ameliyat sonrasında 2-3 gün kalacak olan omuz sinir blokajı ve kateteri uygulanabilir. Bu sayede, hasta ameliyatın ardından, kateterden yapılacak olan lokal anesteziyle erken hareket imkanı sağlayan egzersizlere başlatılabilir.
Kapalı manipülasyonda ise, cerrahi işlem yapmadan hastanın kolu kontrollü bir şekilde açılır.
Prof. Dr. Kerem Bilsel, donuk omuz sendromundan korunmak için şu önerilerde bulundu:
Donuk omuz sendromu olan hastaların, tedavi sürecine düzenli olarak devam etmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kerem Bilsel, “Hastalar, fizik tedavi egzersizlerini düzenli olarak yaparlarsa, ağrıları azalacak ve hareket açıklıkları artacaktır. Bu sayede, günlük yaşam aktivitelerini rahat bir şekilde yerine getirebileceklerdir” dedi.
EKONOMİ
21 Aralık 2024GENEL
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024SPOR
21 Aralık 2024GÜNDEM
21 Aralık 2024